İstanbul'un Üsküdar ilçesine bağlı şirin, bir o kadarda sıcak ortamı olan semti Kuzguncuk...
Üsküdar'dan Beylerbeyi'ne giderken karşımıza çıkan, İstanbul'un karmaşık yapısından uzak bambaşka bir dünyadır Kuzguncuk.
Kuzguncuk'a girdiğinizde rengarenk evleri ve birçok tarihi mekanıyla sizleri karşılar. Burada geçmişe özleminizi doya doya giderebilirsiniz.
Buradaki yapılar, geçmişte birçok tahribat görmüş olsa da yapılan Restorasyonlarla günümüze kadar ayakta kalabilmiştir.
Semtin sokaklarında gezdiğinizde, birçok tarihi ev ve köşk le karşılaşıyorsunuz. Kagir Evler 2-4 kat arasında değişmektedir. Burada farklı Dinlere mensup insanlar birlikte huzur içinde yaşamaktadır. Karşılıklı dev çınar ağaçlarının bulunduğu İcadiye Cadddesi üzerinde Rum Ortodoks Kilisesi Ayios Panteleimon u görebilirsiniz.
Ayios Panteleimon Kilisesi; Aziz Panteleimon'a adanmış bir Rum Ortodoks kilisesi olarak bilinmektedir.
Çeşitli Kaynaklardan edinilen bilgilere göre; 17. yy. dan itibaren Kuzguncuk'ta Musevilerin ve Rumların devamında Ermenilerin yerleşmeye başladığı görülmüştür. Üryanizade Camii Yapıldıktan sonra Müslümanlar daha fazla yerleşmiş ve bugün halen devam eden çok kültürlü yapıyı oluşturmuşlardır.
Ayios Panteleimon Rum Ortodoks Kilisesi
Kuzguncuk evlerinde döneminin izlerini yasıtan Ahşap işçiliğinin mükemmel detaylarıyla karşılaşırsınız
Kuzguncuk Semti; Nostaljik atmosferi ile birçok dizinin çekildiği bir yer olarak bilinmektedir. Bu dizilerden en bilineni "Perihan abla" dır. İnsanı dinlendiren yapısıyla Kuzguncuk; İstanbul'da güzel vakit geçirilebilecek önemli yerlerden birisidir.
Kuzguncuk’un eski adının “Hrisokeramos” olduğu ve “Altın Kiremit” anlamına gelen bu adın yerleşmeye, II. İustinos(hd 565-578) tarafından yaptırılmış olan,çatısı altın yaldızlı kiremitlerle kaplı bir kiliseden geldiği yazılmaktadır. Kuzguncuk adının kökeniyle ilgili görüşlerden biri, eskiden “Kosinitza” adıyla anılan semtin, bu adının bozularak “Kuzguncuk” olduğu şeklindedir. Evliya Çelebiye göre ise bu ad, II. Mehmed (Fatih) zamanında (1451-1481)buraya yerleşmiş “Kuzgun Baba” adlı bir veliden kaynaklanmıştır.
Kuzguncuk semti ayrıca insanların nefes alabileceği bir bostanı da içerisinde barındırmaktadır. Kuzguncuk Bostanı yada diğer adıyla "İlya'nın Bostanı" denilen Bostan 115 ayrı parsele bölünmüş ve bunun 50 parseli Kuzguncuk halkının kullanımına ayrılmış. Bu parseli kimin ekeceği o yıl çekilen kura ile belirleniyormuş. Geri kalan parseller de okul ve bilgi evlerine veriliyormuş. Bostan alanı etrafına yürüyüş yolları da yapılmış. Ben burada iken bostan içinde yürüyüş yapanlar da vardı, ekim yapanlar da.
İstanbul'un karmaşık ortamından bunalıp, eski dokuya olan özleminizi gidermek ve doğayla bir an olsun kaynaşmak istiyorsanız Kuzguncuk'a gelip sokaklarında dolaşmak, mistik havayı koklamak ve belki de sahilinde oturarak İstanbul Boğazını doyası ya seyretmek yerinde olacaktır...
Hoşçakalın...